26 Eylül 2022

Autoblinda AB 43 I Italeri I 1/48


Daha önce 1/48 tank maketleri yapmış olsam da hiç tekerlekli araç yapmamıştım. Aslında herhangi bir ölçekte çok fazla tekerlekli araç tecrübem olmadı. Sanırım sadece 1/72 boyutunda otobüs yapmıştım daha önce. Italeri marka 1/48 boyutunda Auyoblinda AB 43 kiti elime nasıl olduğunu hatırlamadığım bir şekilde geçti. Ben de bu kiti yapmaya karar verdim.


Öncelikle birleştirme aşaması çok zorlamadı. Tekerlekler dışında tüm aksamı birleştirdim. Tekerlekli araçların alt aksamları daha fazla parça içeriyor. Ama buna rağmen bana zorluk çıkartmadı. 


Aracı birleştirirken ön ve arkada yer alan pencere kapakları yerlerine oturmadılar. Acaba açık mı bırakmak gerekiyordu bilemedim. Onun dışında dikkatimi çeken bir konu veya sorun olmadı.


Birleştirme aşaması bitince aracı beyaz renkle astarladım. Üzerinde daha kolay oynama yapabilirim diye düşünerek gri renkten vazgeçip beyaz kullandım. Yine boyama esnasında güzel gözükür diye düşünerek siyah renkle ön gölgeleme yaptım.


Tekerleklerin jant kısımlarının üzerinde daha koyu renk tercih ettim. Jantın kollarınıysa daha açık renk boyarım diye düşünüyordum. Ama kullandığım boya tabancası bunu yapmaya uygun olmadığından bozguna uğradım ve jantlar koyu renkte kaldılar.


Aracı İtalyan polis aracı yapmayı düşündüğümden kırmızı renkte boyamam gerekiyordu. Bunun için Vallejo Flat Red rengini aldım. Bu şekilde ayarlarım diye düşünürken kırmızı renk benim aklımı oynatmama neden oldu.


Rengi açmak için beyaz eklediğimde pembe oldu. Sarı renkle açayım dedim. Bu sefer de renk turuncuya döndü. Daha koyu olsun dedim siyah ekledim. Siyah ekledikten sonra da çok güzel bir kahverengi elde ettim. Anladım ki kırmızı renk üzerinde oynama yapmak imkansız.


Ben de farklı tonda bir çok kırmızı boya aldım. Koyu olanlarla koyu olmasını istediğim yerleri, açık olanlar da açık olacak yerleri boyadım ve sorun çözülmüş oldu. Siz de kırmızı tonlarda bir araç yapacaksanız dediğimi yapmayı unutmayın. Yoksa sizin de akıl sağlığınız bozulur.


Renk sorununu çözümledikten sonra sıra jantlara geldi. Ön gölgeleme yapmaya çalışırken yaptığım hataları tekrar etmedim ve önce koyu kırmızı renkle jantları boyadım. Jant kollarına da açık renkte kırmızı boya püskürttüm. Bu şekilde doğru tonlamayı da bulmuş oldum.


Aracın tekerlekleri için Vallejo Tyre Black rengini satın aldım. Bu renk yerine antrasit kullanmayı düşünmüştüm. Ama iyi ki de yapmamışım. Tyre black gerçekten de tam olarak tekerleklere uydu.


Tankın üzerinde çok fazla detay olmadığından boyama konusunda da sıkıntı çekmedim. Yanda yer alan anten telini antrasit renkte boyadım. Arkada yer alan makine tüfeği önce antrasit renkte boyadım, sonrasında da metalik kuru fırçalama yaptım. Arkada yer alan eksozu da pas renginde boyadım ve boyama aşamasını bitirdim.


Boyama aşamasından sonra klasik olarak parlak vernik attım. Aslında parlak vernik atmayı bırakmıştım. Ama sivil araç yaptığımdan zırhlı araç gibi düşünmemem gerekir diye parlak verniğe geri döndüm. Vernik kurusun diye aracı bir süre ellemeden bıraktım.


Vernik tamamen kuruduktan sonra kitin içinden çıkan İtalyan Polis Teşkilatı dekallerini aracın üzerine yerleştirdim. Italeri firmasının dekalleri gerçekten çok iyi oluyor. İncecik dekaller neredeyse boyayla tamamen bütünleştiler. Çok sevdim dekalleri bu nedenle.


Dekaller de yerine yerleştikten sonra bir kat daha parlak vernik attım ve kurumaya bıraktım. Parlak vernik tamamen kuruduktan sonra yağlı boya uygulaması yapmaya başladım.


Öncelikle filtre uygulamasıyla yağlı boyaya başladım. Bu renk için nasıl bir filtre uygun olur bilemedim. Ama beyaz renkten şaşmadım. Sonrasında da burnt sienna ile tekrardan filtre uyguladım.


Filtre uygulaması kuruduktan sonra farklı yağlı boya renkleri kullanarak aracın üzerine noktalar kondurdum. Bu noktaları daha sonra terebentin kullanarak yaydım. Aynı uygulamayı hem yatay hem de dikey yüzeylere tekrarladım.


Araç üzerinde gölge yaratmak amacıyla siyah yağlı boyayı kuytu kısımlara dokundurdum. Sonrasında terebentin kullanarak siyah boyayı yaydım. İnternette izlediğim vidyolarda çok basit olan bu uygulama beni zorladı. Siyah renk yayıldıkça yayıldı. Fazlalıkları almam çok zor oldu. Bunu yaparken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.


Yağlı boya uygulaması bittikten sonra tekrardan maketi kurumaya bıraktım. Yağlı boya çok güzel bir uygulama ama kuruma sıkıntısı benim gerçekten sabrımı sınıyor. Genelde nöbet öncesinde yağlı boya uygulaması yapmaya çalışıyorum.


Yağlı boya tamamen kuruyunca elinde olan siyah yıkama solüsyonuyla araca yıkama yaptım. Aracın kuytu kısımlarına zaten siyah yağlı boya yaptığımdan genel bir yıkama değil de çukur kısımları belirginleştirmeye yönelik yıkama uyguladım. Yıkama işlemi bitince bir kez daha aracı kurumaya bıraktım.


Yıkama işlemi sonrasında araca mat vernik attım ve kurumasını bekledim. Kuruma işlemi bittikten sonra eskitmeye başladım. Öncelikle aracın alt kısmına farklı çamurlu ve tozlu çözeltilerle eskitme yaptım. Bazı yerlere de yağ birikintileri dokundurdum.


Daha önce hiç tekerlek eskitmediğimden internetten örneklerini araştırdım. En çok aklıma yatan tekerlekleri pigmentle kaplayıp daha sonra elle fazlalıkları silerek kuytu kısımları pigmentle doldurduğumuz uygulama oldu. Ben de tekerleklere bu uygulamayı yaptım.


Tekerleklerin eskitilmesinden sonra aracın üzerinde bulunan ızgaralara siyah renkte duman izleri yaptım. Izgaraları tamamen is ile kaplarsanız gerçekçi bir görüntü olmuyor. Ben de ızgaranın sınırlarına ulaşmayacak şekilde hafif yuvarlatarak duman izi yaptım.


Aracın eksozlarını zaten pas renginde boyamıştım. Bu rengin üzerine pigment sabitleyici sürdüm ve sonrasında üzerine farklı renklerde pigmentleri süngerle uyguladım. Bu şekilde tek renkli ve gerçek dışı bir görüntü olmasını engellemeye çalıştım.


Tekerleklerden toz ve çamur sıçramaları olacağını düşündüğümden diş fırçasına pigment yerleştirdim ve parmaklarımla püskürterek aracın üzerine yapışmasını sağlamaya çalıştım. Maalesef uygulama beklediğimden başarılı oldu ve çok fazla miktarda pigment araca yapıştı. Aşırıya kaçan uygulama hiç hoşuma gitmedi.


Son olarak aracın köşe kısımlarına kurşun kalemle çizikler attım ve plastik görüntüsünü kırarak metalik görünüm oluşmasını sağlamaya çalıştım. Gözüme çarpan hatalara da müdahale ederek amaketi bitirdim.


Daha önce hiç tekerlekli araç yapmamıştım. Bu nedenle benim için öğretici bir maket oldu. Bazı hatalarım nedeniyle son hali pek hoşuma gitmese de yine de zevkli bir süreç oldu. Aracı vitrine kaldırdım ve yeni bir makete başladım.

25 Eylül 2022

Cromwell Mk.IV I Revell I 1/72


Cromwell elimde çok fazla kiti bulunan bir tank ve daha önce de aynı tanktan yapmıştım. Önceden Airfix kitini yaptığımdan bu sefer Revell kitiyle devam etmek istedim. Önceden yaptığımda önde yer alan dozer bıçaklarını kullanmamıştım. Bu sefer bıçakları kullanmayı düşünüyorum. 


Kitin birleştirmesi oldukça kolay oldu. Tankın çok fazla eğim içermeyen düz levhalardan oluşmasından kaynaklı olarak yapımının kolay olduğunu düşünüyorum. Kit zaten sorun yaratmayan bir kit olduğundan yapım aşamasını hızlıca tamamladım. 


Yapım aşamasında beni en zorlayan kısım bakla paletler oldu. Ama Revell çapaksız ve kaliteli paletler verdiğinden o aşamayı da hallettim.


Birleştirme aşaması bittikten sonra tankı gri renk astar kullanarak astarladım. Astar sayesinde boyanın plastiğe rahat tutunduğunu düşünüyorum. Bu nedenle astar önemli. Şu ana kadar çok ihmal ettiğim plastikleri birleştirme öncesi sabunlu suda yıkama aşaması da çok önemli. Genelde bu aşamayı unutsam da hem birleştirmeyi hem de boyamayı çok kolaylaştırıyor kiti yıkamak.


Astar aşaması bitince tankın üzerinde dikkatimi çeken hataları düzelttim. En çok dikkat etmenizi tavsiye edeceğim yerler ön ve arkadaki yan çamurluk eklentileri ve tarete eklenen yan levhalar. Rahat oturmuyorlar ve arada boşluk kalıyor. Son resimlerde dahi boşluklarını kaldığını gördüm bu kısımlarda.


Boya olarak daha önce de kullandığım yeşil rengi tercih ettim. Airfix Cromwell'de yaptığım hatayı yapmamak için rengi bu sefer açarak kullandım. Boyama aşamasında çok fazla renkle oynamadım ve ön gölgeleme yapmayı da tercih etmedim.


Tankın ana boyası bitince her zaman olduğu gibi detaylara ve paletlere geçtim. Paletleri pas renginde boyadım, metalik kısımları antrasit renginde boyayıp metalik kuru fırçalama yaptım. Tekerleklerin kauçuk kısımlarını da antrasit renginde boyadım.


Boyama aşamasının sonunda tanka kuru fırçalama yaptım. Ben genelde çok fazla yaptığımdan son halini görmeden yorum yapanlar kuru fırçalama aşırıya kaçmış diyorlar. Ama en son halde bu aşırılıktan iz kalmadığını düşünüyorum. Kuru fırçalama tanka hacim katıyor.


Tankın sağ yanındaki yangın söndürme tüpü için kırmızı rengi tercih ettim. Açıkçası bu renk tarihi olarak gerçekçi mi bilemiyorum. Ama monotonluğun kırılmasına yardımcı olduğunu düşündüğümden bu renkte boyuyorum.


Boyamayla ilgili tüm aşamalar bitince tankı saten vernik kullanarak vernikledim. Artık parlak vernik kullanmıyorum. Son aşamaya kadar o parlaklığın giderilemediğini düşündüğümden parlak vernik kullanmayı bıraktım.


Vernik sonrasında tanka dekalleri yerleştirdim. Elimde olan Polonya dekallerini kullanmayı tercih ettim. Kalitesi nedeniyle bu dekalleri kullanıyorum. Aynı zamanda dekalin içinden çıkan "winged hussar" arması da çok hoşuma gidiyor. Bu nedenle bu seti kullanmaya devam ederim diye düşünüyorum.


Dekaller yerlerine yerleşip kuruyunca bir kez daha üzerinden vernikle geçtim. Aslında her aşamayı bu şekilde vernik kullanarak koruma altına almak lazım. Yoksa her uygulama da bir önceki aşamada yapılanlar kayboluyor.


Vernik tamamen sertleşince yağlı boya uygulamasına geçtim. Öncelikle filtre uygulamasına başladım. Bu tank için öncelikle beyaz renk filtre uyguladım. Daha sonra yeşil ve burnt sienna renklerinde devam ettim.


Filtre tamamen kuruduktan sonra yatay yüzeyler üzerine farklı renklerle noktalar koydum. Bu noktaları fırçayla ve terebentin yardımıyla yaydım. Bu sayede tek renk olan tankın monoton yapısını da kırmış oluyoruz.


Yağlı boyanın en büyük sorunu çok yavaş kuruması ve eğer karton üzerinde boyayı süzmezseniz parlama yapması. Kuruma sıkıntısını yağlı boya uygulamasını nöbet öncesi yaparak çözdüm. Ben nöbetteyken kuruyor ve eve geldiğim tank sonraki aşamaya hazır oluyor.


Yatay yüzeylerle işim bittikten sonra dikey yüzeylere de aynı uygulamayı tekrarladım. Bu tankta açıkçası bu uygulamayı çok kötü yapmışım. Yağlı boyada farklı renklerin sınırları birbirine kaynaşmamış. Boyayı daha iyi ezmem gerekirmiş diye düşünüyorum.


Yağlı boya işlemi tamamen bitince tankı yeniden kurumaya bıraktım. Tamamen kuruduğuna emin olduktan sonra çok ince bir katman halinde yarı-mat vernik attım. Aslında burada parlak atmak daha iyi ama o parlamayı gideremediğimi düşündüğümden artık parlak vernik kullanmıyorum.


Vernik kuruduktan sonra yıkama işlemine geçtim. Yıkama için Humbrol'un siyah renkli solüsyonunu kullandım. Aslında yeşil araçlar için kahverengi yıkama solüsyonu da var elimde. Ama çok fazla artık bıraktığını düşündüğümden onu kullanmayı tercih etmiyorum.


Yıkama için öncelikle bol miktarda solüsyonu tankın üzerine sürdüm. Daha sonra terebentinle ıslatılmış fırça yardımıyla fazlalıkları temizledim. Eskiden bu işlem için white spirit kullanırdım. Ama boyaya zarar verdiğini düşündüğümden white spirit artık kullanmıyorum.


Yıkama işlemi bitince tankı bu sefer mat vernik kullanarak vernikledim. Eskitme esnasında mat verniğin oluşturduğu pütürlü yüzey uygulamaların tutunmasını kolaylaştırıyor. Bu nedenle mat vernik tercihi önemli. 


Mat verniğin kurumasından sonra ilk olarak palet ve tekerleklerin eskitmesine başladım. Tekerleklere bakan gövde kısmını farklı pigmentlerle doldurdum ve üzerlerinden pigment sabitleyici geçirdim. Artık eskisi kadar kalın eskitme yapmadığımdan bu uygulama bana yeterli geldi.


Tankın tekerleklerinin üzerinde az miktarda pigmentle geçtim. Daha sonra çamurlu ve tozlu yıkama solüsyonlarıyla yıkama yaptım. Yağlı boyalarla her tekeri farklı tonlara getirdiğimden eskitmeyle bu görünümü bozmak istemedim.


Paletlerin üzerine önce yıkama yaptım. Daha sonra palet aralarına pigmentler ekledim. Bu pigmentleri sabitleyici solüsyonla sabitledim ve en son olarak da metalik renkte kuru fırçalama yaptım.


Tankın önünde yer alan bıçakları öncelikle pas renginde boyadım. Bunun üzerinden etrafa temas eden kısımlara önce antrasit daha sonra da metalik renkte kuru fırçalama yaptım. Kuru fırçalama bittikten sonra toz pigmentleri kullanarak tüm bıçakları kapladım. Terebentin kullanarak hem pigmenti sabitledim, hem de fazlalığı alma imkanım oldu. Pigment fixer kullanınca maalesef fazlalıkları almak imkansız oluyor.


Tankın namlu ucuna ve arkada yer alan egzos kısmına is uygulaması yaptım. Tankın yan kısımlarının açık olmasından ötürü gövdeye de toz bulaşacağını düşündüğümden gövdeye de az miktarda da olsa tozlanma yaptım.


Tankın arkada yere bakan kısımlarına toz solüsyonlarıyla yıkama yaptım. Sonrasında pigment uygulaması yaparak terebentinle pigmentleri sabitledim. Tankın üzerine ekstradan akıntı yapmayı istemedim.


Son olarak kurşun kalem ve grafiti kalemi kullanarak tankın sivri yüzeylerine metalik görünüm verdim. Bu uygulama sonrasında tankların plastik görünümü azalıyor ve metalik bir görünüş alıyor. Bu nedenle tüm çıkıntılı kısımlara kurşun kalem uygulaması yapmayı ihmal etmiyorum.


Tankın üzerinde son kontrolleri yaptıktan sonra eskitme aşamasını bitirdim. Cromwell tankı sevdiğim bir tank olduğundan yapım aşaması da eğlenceli geçti. Elimde bu tankın kitlerinden hala var ve üşenmeden yapacağıma da eminim.


Revell markasının Cromwell tankı da bitti ve vitrinde yerini aldı. Bu kiti merak eden herkese tavsiye ederim. Sorun çıkartmayan rahat bir kit ve yapımı da eğlenceli.